Kardiyojenik Şok Nedir? Belirtileri ve Tedavi Süreci

Kardiyojenik Şok Nedir?

Vücudumuzda dolaşan kan ve hacmini normal ya da artmış olmasına rağmen, kardiyak outputun ani olarak da azalmasına neden olarak doku perfüzyonunun yetersiz olmasına neden olur. Yani kalp kökenli nedenler de dolaşımdaki kanın dokulara yeterli efektif olarak gönderilememe durumudur.  Özellikle de akut miyokard enfarktüsü sonrasında yoğun bakımda olan hastaların ölümlerine neden olabilir. Son 30 yılda hastaneye canlı gelebilen hastalarında canlı kalma oranı % 6 ile 8 arasındadır. Bu rakamın kardiyojenik şok mortalitesinin çok yüksek olduğunun gösterir.

En önemli nedeni ise akut miyokard enfarktüsü sonucu oluşan yaygın miyokard hasarlardır.

Bunun dışında:

  • Akut Myokard Infarktüsü
  • Pompa yetmezliği
  • Mekanik komplikasyonları
  • Papiller adele rüptürüne segonder akut mitrali regürjitasyon
  • Ventrikülerseptal defekt
  • Serbest duvar rüptürü
  • Sağ ventriküler enfarkt
  • Kardiyak kasılmalarının ciddi depresyonu
  • Sepsis
  • Myokardlt
  • Myokardial kontüzyon
  • Kardiomiyopati
  • Kan akımların mekanik tıkanması
  • Aort stenozu
  • Hipertrofik kardiyomiyopati
  • Mitral stenoz
  • Sol atrial miksoma
  • Perikardiyal tamponad
  • Sol ventriküler outputun regürjitasyonu
  • Kordal rüptür
  • Akut aort yetmezliği nedenlerden de olabilir.

Kardiyojenik Şok Neden Olur?

Genellikle kalbin kan pompalama yeteneğinin ciddi şekilde azalması sonucu ortaya çıkar. Bu durumun en yaygın nedeni, kalp krizi sırasında atardamarlardaki kan akışının kısıtlanmasıdır. Bununla birlikte, kalp kasında hasar, enfeksiyonlar veya atardamarlarda oluşan pıhtılar da kardiyojenik şoka yol açabilir.

Kardiyojenik şoka neden olabilecek diğer faktörler şunlardır:

  • Pulmoner Emboli (Akciğer Pıhtısı): Akciğerdeki bir kan damarının ani tıkanması.
  • Perikardiyal Tamponad: Kalbin çevresinde sıvı birikerek kalbin hareketlerini engellemesi.
  • Mitral Kapak Yetmezliği: Kapakçıklardaki hasar nedeniyle kanın geri akış yapması.
  • Aort Yırtılması: Aort damarında, artan basınca bağlı olarak meydana gelen yırtılma.
  • Kalp Yetmezliği: Kalp kasının yeterli şekilde çalışamaması veya tamamen durması.
  • Ventriküler Fibrilasyon: Kalbin etkili bir şekilde kan pompalayamayarak anormal ritimde çalışması.
  • Taşikardi: Kalbin ventriküllerinin çok hızlı atması nedeniyle oluşan ritim bozukluğu.

Ayrıca, aşırı dozda ilaç kullanımı da kalbin kan pompalama işlevini olumsuz etkileyerek kardiyojenik şoka neden olabilir. Bu durumların tümü, acil müdahale gerektiren ciddi sağlık sorunlarıdır.

Kardiyojenik Şok Belirtileri

Vücudun hayati organlarına yeterli kan akışı sağlanamadığında ortaya çıkar ve kişinin yaşamını tehdit eden ciddi bir durumdur. Bu durumun belirtileri genellikle göğüs bölgesinde ağrı, sıkışma, baskı veya yanma hissi ile başlar ve mide ekşimesine benzer şekilde algılanabilir.

Kardiyojenik şok belirtileri şunlardır:

  • Karın, boğaz ve çenede ağrı
  • Göğüste sıkışma hissi
  • Nefes almada zorluk
  • Soluk, soğuk ve nemli cilt
  • Aşırı terleme
  • Kalp ritminde düzensizlik
  • Kaygı, huzursuzluk ya da sersemlik hissi
  • Bayılma ya da bayılma hissi
  • Zayıf nabız
  • Tansiyon düşüklüğü

Bu belirtilerden biri veya birkaçı gözlemlendiğinde acil tıbbi yardım alınması hayati önem taşır. Erken müdahale, kardiyojenik şokun etkilerini hafifletmek ve komplikasyonları önlemek için kritik bir rol oynar.

Ayrıca bakınız: Şok çeşitleri

Kardiyojenik Şokta Hangi Pozisyon Verilir?

Kardiyojenik şok durumunda, standart şok pozisyonu uygulanmaz. Bunun yerine, hastaya uygun bir pozisyon verilerek durumun ciddiyeti azaltılmaya çalışılır.

  • Yaralı veya hastanın sırtı 45 derece yükseltilerek yarı oturur pozisyona getirilir. Bu pozisyon, kalp üzerindeki baskıyı azaltmaya ve solunumu kolaylaştırmaya yardımcı olur.
  • Hastanın başı, kusma riskine karşı yana çevrilir.
  • Hastanın üşümemesi için üzeri örtülerek vücut sıcaklığı korunur.
  • Ayrıca, hastanın rahat ettiği pozisyon tercih edilebilir; bu, durumunun hafifletilmesine yardımcı olabilir.

Bu esnada hastanın sürekli gözlemlenmesi ve hızlı bir şekilde profesyonel sağlık ekiplerinden yardım alınması hayati önem taşır.

Kardiyojenik Şok Nasıl Önlenir?

Düzenli kalp sağlığı kontrolleri, ideal kilonun korunması ve dengeli bir beslenme alışkanlığıyla önlenebilir. Ayrıca, düzenli fiziksel aktivite yapmak ve sigara gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durmak da risk faktörlerini azaltmada önemli bir rol oynar.

Kardiyojenik Şok ve Septik Şok Arasındaki Fark Nedir?

Her iki şok türü de vücudun organ ve dokularına yeterli oksijen taşınamamasıyla karakterizedir. Ancak, kardiyojenik şok genellikle kalp krizinden kaynaklanırken, septik şok ciddi enfeksiyonlar sonucu ortaya çıkar. Temel fark, her iki durumda da sorunun kaynağının farklı olmasıdır.

Kardiyojenik Şok Durumunda Ne Yapılır?

Kardiyojenik şok belirtileri görüldüğünde öncelikle kişinin hava yolunun açık tutulması sağlanmalıdır. Eğer bu yeterli olmazsa, oksijen tedavisi uygulanarak kişinin solunumu desteklenir. Hızlı bir şekilde tıbbi yardım çağrılması hayati önem taşır.

Güncel sertifikalı ilk yardım eğitim tarihlerini inceleyebilirsiniz.