Şok hayati doku ve organların yeterli perfüzyon sağlayamamasıdır. Kan dolaşımındaki yetersizlik sonucunda kan basıncı düşer ve iç organlarla çevre dokulara giden kan aniden azalır. Kan basıncı düşer.
Şok, vücudun hayati organlarına ve dokularına yeterli kan akışının (perfüzyon) sağlanamaması durumudur. Bu durum, dokuların ihtiyaç duyduğu oksijen ve besin maddelerini alamaması, aynı zamanda atık ürünlerin de uzaklaştırılamaması anlamına gelir.
Şokun temelinde, kan dolaşımındaki yetersizlik yatar. Bu yetersizlik sonucunda:
- Kan basıncı düşer: Kalbin yeterince kan pompalayamaması, damarların aşırı genişlemesi veya ciddi kan kaybı gibi nedenlerle kan damarlarındaki basınç düşer. Bu, kanın vücudu etkili bir şekilde dolaşmasını engeller.
- İç organlar ve çevre dokulara giden kan aniden azalır: Düşen kan basıncı nedeniyle, beyin, kalp, böbrekler gibi hayati organlara ve diğer tüm dokulara ulaşan kan miktarı kritik düzeyde azalır. Vücut, bu duruma tepki olarak kanı hayati organlara yönlendirmeye çalışır ancak bu durum, diğer dokuların oksijensiz kalmasına yol açar.
Şok, bir dizi farklı nedenden kaynaklanabilir ve hızlı tıbbi müdahale gerektiren, hayatı tehdit eden bir durumdur. Tedavi edilmezse, organ yetmezliğine ve ölüme yol açabilir.
